“Gurbetçi hava atmayı sever” manşetine tepki yağıyor

Reklam

Türkiye’de gurbetçileri hedef tahtasına oturtan haberler son dönemde artarken, bir sitenin attığı “Gurbetçi hava atmayı sever, inşallah kiralık değildir hacılar” manşeti büyük tepki çekti. 

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarında gurbetçilere yönelik çirkin iftiralar tepki çekmeye devam ediyor. Son olarak Ensonhaber sitesinin manşetinde kullandığı “Gurbetçi hava atmayı sever, inşallah kiralık deildir hacılar” manşeti büyük tepki çekti. Habere Diriliş gazetesi yazarı Tuğrul Selmanoğlu da sert tepki gösterdi.

İşte Selmanoğlu’nun yazısı:

Onclick Popunder

“Eskiden “Almancı” derlerdi, incinmeyelim diye “Gurbetçi” diyorlar bugünlerde…

Geçtiğimiz perşembe haber sitelerini dolaşırken, yerel seçimlerden beri bizim camiamızın sildiği fırıldak bir haber sitesinde, Kapıkule’den giriş yapmakta olan iki lüks aracın resminin üzerine atılmış söyle bir manşete denk geldim:

“Gurbetçi hava atmayı sever” sürmanşet olarak da “İnşallah kiralık değildir hacılar…”

Kendi vatanının öz evlatlarını böyle aşağılayan bir başka medya kuruluşu var mıdır bu gezegende bilmem, ama bu arkadaşlar, sadece gurbetçilere hakaret etmekle kalmayıp aynı zamanda 70’lerin Yeşilçam’ından hatırlayacağımız “üçkâğıtçı hacı” klişesini hortlatmanın peşine düşmüş.

Gurbetçiye yüklenen sadece bu site değil ki, aslında tek dertleri gurbetteki vatandaşlarımızın muhafazakâr kimliği olan, siyasi tercihini beğenmeyen o malum cenah yıllardır gurbetçilere karşı olan antipatisini her fırsatta ortaya koymakta.

Bilmezler o gurbetçilerin bütün bir yıl boyunca, hatta kimi maddi imkânsızlıklar yüzünden o bir aylık tatili nasıl iple çektiğini…

Bilmezler ninelerimizin, dedelerimizin, köylerimizin kokusunun nasıl burnumuzda tüttüğünü…

Bilmezler gurbette Türk olmanın ne anlama geldiğini, bilmezler gurbette Türk olarak doğduğun zaman hayata 3-0 yenik başladığını…
Bilmezler, gurbette yaşayan her Türk’ün bir gün geri dönmek için yaşadığını…

Bilmezler onlar saat sabahın 9’unda kahvaltı çaylarını yudumlarken o gurbetçinin 4 saat önce uyanmış ve 3 saattir fabrikadaki tezgâhının başında olduğunu…

Bilmezler bizim gurbetteki bütün dezavantajlara rağmen neler başardığımızı…

Yeri geldi, Almanya Milli Takımı’nın oyun kurucusu olup Almanya’yı Dünya Şampiyonu yaptık.

Yeri geldi, dünyanın aradığı Kovid-19 aşısını bulduk.

Yeri geldi, otomobili icat eden otomobil markasının motorunu sil baştan çizdik.

Yeri geldi Alman’a kalp naklinin nasıl yapacağını öğrettik.

Yeri geldi Fransız’ın ameliyat robotunu programladık.

Bütün bunları başardık…

Ama bu manşetleri atanların ahlaksızlığıyla baş etmeyi başaramadık…

Gurbetçi olduğumuzu anlayan esnafın yüzümüze güle güle 3 kuruşluk malı 10 kuruşa sattığını anlamayı başaramadık…

Akrabalarımızla iş kuralım da vatanımıza dönelim hesabıyla iş kurup dolandırılmamayı başaramadık…

Bizden borç isteyenlerin o borcu ödemeyeceklerini anlamayı başaramadık.

Bize bütün bunları yapanlar, bir de utanmadan “Madem Türkiye güzel, neden dönmüyorsunuz” sorusunu anlamayı başaramadık…

Ha siz buna “Almancı saflığı” diyeceksiniz…

Değil efendiler…

Bu, dürüstlüktür…

Biz “dürüst olmama”yı başaramadık…

Biz, köylerinden kalkıp valizlerine seccadelerini ve Kur’an’ı koyarak yollara düşmüş saf ve tertemiz Anadolu gençlerinin bozulmamış çocuklarıyız…

Bizimle dalga geçmeye kalkışmadan önce aynanın önüne geçip bir tepeden tırnağa kendinizi gözden geçirin…”

-Reklam- Bu Haberler de İlginizi Çekebilir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz