“Mavi bebek” sendromu olarak da bilinen siyanotik doğumsal kalp hastalığıyla dünyaya gelen Hindistan asıllı 17 yaşındaki Sayed, Türkiye’de başarıyla uygulanan “anjiyo yöntemiyle akciğer damar kapağı takılması” işlemiyle sağlığına kavuştu
“Mavi bebek” sendromu olarak da bilinen siyanotik doğumsal kalp hastalığı (Fallot Tetralojisi) ile dünyaya gelen ve akciğer damar kapağında gelişen yetersizlik nedeniyle ciddi sorunlar yaşayan Hindistan asıllı 17 yaşındaki Fayzan Sayed, henüz iki yaşındayken yaşadığı Dubai’de ameliyata edildi.
AA’nın haberine göre; Sayed’in, geçen yıl yapılan rutin takibi sırasında, kalp kapağında kaçak olduğu belirlendi.
Bunun üzerine Sayed ailesi, dünyanın önemli çocuk kardiyoloji uzmanlarıyla çocuklarına, cerrahiye gerek kalmadan anjiyo yöntemi ile akciğer damar kapağı takılması için görüşmelere başladı.
Başta İngiltere, ABD, İtalya ve Dubai’den bu alanda isim yapmış önemli hekimlerle görüşen Sayed ailesine, işlemin ancak Türkiye’de Prof. Dr. Ahmet Çelebi ve ekibi tarafından gerçekleştirilebileceği aktarıldı.
Bunun üzerine Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Bölümü Eğitim Görevlisi olan Prof. Dr. Çelebi’ye ulaşan aile, gerekli incelemelerin yapılabilmesi için Türkiye’ye geldi.
Yapılan incelemenin ardından Sayed’e, Transkateter Pulmoner Kapak İmplantasyonu yönteminin uygulanabileceği tespit edilerek, işlem aynı gün gerçekleştirildi.
Bu yöntemle sağlığına kavuşan Sayed, şimdilerde hayallerini gerçekleştireceği günlerin gelmesini bekliyor.
“Dünyanın en iyi durumdaki merkezi”
Prof. Dr. Çelebi, “Hastamız bize, İngiltere’de anjiyo yöntemiyle kapak implantasyonun mevcut onaylı kapaklarla yapılamayacağı, bunun ancak ameliyatla gerçekleştirilebileceğinin iletilmesi üzerine ulaştı. Geliştirdiğimiz teknikle dünyadaki en büyük seriyi gerçekleştirdik. 90’ın üzerinde hastaya, pulmoner kapağı, kapak yerleştirme tekniğiyle başarılı şekilde implant ettik. Hasta, sadece İngiltere değil, İtalya, Dubai, ABD gibi birçok yerle yazışmış. Sorunun, onaylanmış ve piyasada bulunan perkütan kapaklarla çözülemeyeceği veya yapılsa bile hem riskli hem de fonksiyonun bozuk olacağı söylenmiş. Daha sonra oradaki hekimler hastaya bizim ismimizi vermiş. Aynı seansta hem içine kapak implante edilecek stenti hem de kapağı sorunsuz bir şekilde anjiyo yöntemiyle kasıktan girerek yerleştirdik. Şu anda kapağı tam olarak fonksiyonel şekilde çalışıyor ve hem kapakta hem de etrafında hiç kaçak yok” diye konuştu.
Yöntemle, hastane yatışlarının kısaldığını, tekrar tekrar yapılan cerrahiye bağlı kesi olmadığını, çok ciddi bir komplikasyonla karşılaşılmadığını aktaran Çelebi, diğer yöntemin başlı başına bir ameliyat olduğunu, göğsün kesilip, kalbin akciğer makinesine bağlandığını, hastanın bir süre yoğun bakımda kaldığını ve bazen de ölüm dahil önemli komplikasyonların geliştiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Çelebi, işlemin anjiyo yöntemi gibi kasıktan iğneyle girilmesinin ardından gerçekleştirildiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: “Şu anda çok yeni geliştirdiğimiz bir teknik olması sebebiyle uzun dönem sonuçlarını bilmemekle birlikte kısa ve orta dönem sonuçlarımız cerrahiden çok daha iyi. Bu tekniği yaklaşık 4 yıldır uyguluyoruz. Bu süre içerisinde kapak ömürleri, cerrahi kapaklara göre daha da uzun olacak gözüküyor. Bir kapak dışında erken dönemde cerrahi gerektiren olmadı. Cerrahi kapaklarda yeniden ameliyat ve girişim daha sık görülen bir şey. Şu ana kadar işlemi yaptığımız en büyük hastamız 60, en küçük hastamız 5 yaşında. Cerrahi ihtiyaç olmadan kasıktan anjiyo yöntemiyle kapağı implant edebiliyoruz. 90’dan fazla hastaya uyguladığımız sağ kalp çıkım yolu çok geniş hastalardaki bu yöntemde, hem en geniş çaplardaki çıkım yollarına uygulamada hem de uygulama sayısında dünyada bir numaralı merkeziz. Pulmoner kapak implantasyonu ihtiyacı olan hastalarda gerek diğer kapaklar gerekse bizim kullandığımız kapakta maksimum yüzde 20-30 başarının üstüne çıkılamadı. Bizim pür kapak yetersizliği ile başvuran ameliyat edilmiş Fallot Tetralojisi’nde oranımız yüzde 85 civarında, önce eko ve anjiyoda balon ölçümleme ile uygun hastaları seçiyoruz. Uygun bulduğumuz hastalarda ise başarı oranımız yüzde 100. Bu hiç şüphesiz tüm dünyada en yüksek oran.”
Tekniğin, kullanılan mevcut yöntemin geliştirilmesiyle elde edildiğini aktaran Çelebi, yöntemi gözlemlemek için çeşitli ülkelerden hekimlerin Türkiye’ye geldiğini sözlerine ekledi.
“Bu bizim rüyamızdı”
Fayzan Sayed’in babası Alim Sayed de oğlunun küçük yaşta bir kez ameliyat olduğunu, onun üzerinden yıllar geçtikten sonra tekrar kapak ihtiyacının gündeme geldiğini söyledi.
Sayed, bunun üzerine yeniden bir cerrahi işlem gerçekleştirilmeden kapak ihtiyacının anjiyo yöntemiyle giderilebileceğini öğrendiklerini ve uzman arayışına girdiklerini anlatarak, şöyle devam etti: “Bu amaçla İngiltere ve birçok ülkede doktorla görüştük ancak bu yöntemle işlemin mümkün olmadığı söylendi. İtalya’da da bu işi Türkiye’den Prof. Dr. Ahmet Çelebi’nin yaptığını öğrendik. Dünyanın en ünlü pediatrik kardiyologları ‘Bu işi yapsa yapsa Prof. Dr. Ahmet Çelebi yapar.’ dediler. Ahmet hoca ile iletişime geçtik ve İstanbul’a geldik. Burada işlem başarılı bir şekilde tek seansta yapıldı. Bu işlemin yapılması bizim rüyamızdı. Yani bu işlemin, her şeyin yolunda gitmesi, tek seansta yapılması, bunun için şükrediyoruz, ekibe çok teşekkür ediyoruz. Tekrar belirtmek istiyorum ki burası bu konuda dünyadaki en iyi merkez ve ben bu sorunla boğuşan tüm ailelere kesinlikle bu merkezi önereceğim.”
Fayzan Sayed de önceleri çok endişeli olduğunu dile getirerek, “Çünkü cerrahi mi gerekecek, yoksa anjiyo yöntemiyle yapılabilecek mi bilmiyorduk. Bunun için bu sene üniversiteyi kaçırdım. Ama bu sonuç beni ve ailemi çok memnun etti. Tabii ki çok mutluyum” diye konuştu.
Habertürk
Bu Haberler de İlginizi Çekebilir
