Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’taki BM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasına 15 Temmuz’da neler yaşandığını anlatarak başlayan Erdoğan, Genel Kurul üyelerine ‘Bugün karşınızda bulunuyorsam milletimin darbe girişimi karşısındaki asil duruşu sayesindedir’ dedi.İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları;
‘MÜLTECİLER AVRUPA’DA AŞAĞILAYICI MUAMELEYLE KARŞILAŞIYOR
‘ Dünya günümüzde bilimde sanatta parlak bir tablo sunsa da bu parlak tablonun bir de utanç verici yüzü var. Suriye’de, Irak’ta terörün kıskacında inleyen birçok ülkede yüzbinlerce kadın çocuk ve genç öldürülmeye devam ediliyor. Ölüm ve zulümden kaçan mülteciler Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muamelelerle karşı karşıya kalıyor. DEAŞ, El Nusra, YPG ve PKK gibi terör unsurları bölgedeki eylemlerini sürdürüyor. Dünyanın birçok ülkesinde insanlar açlık ve sefaletle boğuşuyor. Utanç verici bir tablosur. Daha da acısı bu krizlerin çoğu kolayca çözülebilecek mahiyette. Gelecek nesillerin huzuru, refahı ve güvenliği bugünden atacağımız adımlara bağlı. Zaman sorunların üzerine kararlılıkla gitmek zamanıdır.
‘BUGÜN KARŞINIZDA BULUNUYORSAM MİLLETİMİN ASİL DURUŞU SAYESİNDEDİR
‘ Günümüzde terör örgütleri çeşitli şeylere başvuruyor. 15 Temmuz gecesi kısa adı FETÖ olan Fetulalhçı Terör Örgütü’nün başlattığı darbe girişimine maruz kaldık. 241 vatandaşımızı şehit ettiler. Parlamento binamız, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bu terör örgütü tarafından savaş uçaklarıyla bombalandı. Tanklar insanları ezip geçti. Helikopterlerden sivillerin üzerine ateş açıldı. Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Milletimle iftihar ediyorum. Ve 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak, bedenini tankların önüne siper eden milletimle iftihar ediyorum. Karşınızda bulunuyorsam milletimizin bu cesur ve asil duruşu sayesindedir.
‘FETÖ İLE MÜCADELE ETMEZSENİZ YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR’
Bugün burada temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehditi altındadır. Bu örgüt Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin sapkınlık içerisindedir. Devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek ve ekonomik kaynaklara hakim olma hedefindeler. FETÖ’ye süratle önlem alınması çağrısında bulunuyorum. FETÖ ile mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan Türkiye gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle ilgisinin bulunmadığını belirtmek isterim.
‘NİYE TÜRKİYE’YE GELDİNİZ DEMİYORUZ
‘ Suriye’de 12 milyon insan yerini yurdunu kaybetti. 2 milyon 700 bini benim ülkemde. Evimizde misafir ediyoruz. Niye Türkiye’ye geldiniz demiyoruz. Kapılarımızı kapatmadık, Zira bombalardan kaçan bu insanlara karşı bizler insani ve vicdani görevimizi yaptık. Devam edeceğiz. Dünya, Batı almayabilir, ama biz alacağız. Çünkü insanız. Öyleyse bu felaket karşısında kapılarımızı açmak durumundayız.
AB VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI’
Suriye halkı katil ve terörist bir iktidarın pençesinde tükeniyor. Bu süreçte uluslararası toplum insani değerler sınavında sınıfta kaldı. Şu ana kadar bizim faturalı olarak yaptığımız harcama 12 buçuk milyar dolardır. STK’lar, belediyelerin yaptığı harcamalar bir o kadar. Toplamda 25 milyar dolar harcama yapıldı. Peki dünyadan bize ne geldi? Çatısı altında bulunduğumuz BM’den gelen destek 525 milyon dolar. Başka herhangi bir şey yok. Avrupa Birliği de verdiği sözleri tutamadı. UNICEF’e 178 milyon dolar gönderdiler, o kadar. Fakat Türkiye’ye gelen yardım söz konusu değildir.
Türkiye’deki kentlerde misafir ettiğimiz insanlarla ilgili desteğimiz sürecek. AB olmak üzere bize katkı sözü verenler sözlerini yerine getirmediler. Aynı şekilde BM de verilen sözlerini yerine getirsin. Bu Genel Kurul bu sesi tüm dünyaya duyurma bakımından da çok önemlidir.
‘SABRETTİK ANCAK…’
Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunmasına en fazla önem veren ülke Türkiye’dir. Suriye’nin topraklarında gözümüz yoktur. Suriye muhalefetine verdiğimiz destekle başlayan Fırat Kalkanı Harekatı, umutsuzluğun hakim olduğu bölgede dengenin yeniden tesisi bakımından kritik yerde bulunuyor. Güvenli bir bölge oluşturma çağrısında bulunuyoruz. 911 km sınırımız var. Ve Türkiye tehdit altındadır. Sabrettik ancak 24 Ağustos’ta Gaziantep’te bir düğün merasiminde 14 yaşındaki çocuğu canlı bomba yapmak suretiyle kalabalığın içerisinde göndererek patlattılar. O ana kadar duran Türkiye artık duramazdı ve ılımlı muhaliflerle birlikte bu olaya müdahale ettik. Cerablus’tan DEAŞ’ı derdest ettik. Rai’de de aynı şekilde. Böylece Cerabluslu Cerablus’a, Rai’li Rai’ye yerleşmiş oldu. Terör koridoru olmaktan çıktı bölge, barış koridoru halinde geldi