Türkiye bu görüntüleri konuşuyor…Taksim’de yeni yılı kutlayan Suriyeliler tartışma yarattı

Reklam

Yılbaşı gecesi Taksim’deki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bayrağı açıp Suriye sloganları atan bir grup, sosyal medyada tartışma konusu oldu. Tepki gösterenler “Taksim’de gösteri yapan gençler ülkelerinde savaşmalı” görüşünü dile getirdi. Habertürk yazarları Sevilay Yılman ve Mehmet Akif Ersoy, tartışmayı köşelerine taşıdı

Taksim’deki kutlama görüntülerinin ardından bir yazı kaleme alan Sevilay Yılman, bir Suriyelinin Taksim Meydanı’nda kutlama yapmasının doğal olduğunun altını çizerek itirazını “Ancak onlar bu hakkı kullanacak diye bu ülkenin vatandaşının da Taksim’de olma hakkı elinden alınamaz” sözleriyle dile getirdi.

“Kutlama değil eylem”

Görüntüleri izlediğinde ürktüğünü belirten Yılman, şöyle yazdı:

Onclick Popunder

“Çok açık söylüyorum: Ben gitmem o Taksim’e! Gitmek isteyene de engel olurum. Kaldı ki zaten sosyal medyada gördüğüm kadarıyla sadece Türkiye vatandaşları değil, başka ülkelerin turistleri dahil, gidenlerin çoğu da geri dönmüş. Çünkü o Taksim bizim önceki yılbaşı kutlamalarında gördüğümüz Taksim değil artık. Tamamı Suriyeliler ile dolan o meydanda kutlama falan değil aslında eylem yapılmış.

“Ülkelerinde yapsınlar”

Ellerinde ÖSO bayrakları ve bilmediğimiz bir dille ana teması; “Yaşasın Özgür Suriye! Suriye’ye özgürlük!” olan sloganlarla ülkeleri için istedikleri bağımsızlığı dile getirmişler. Suriye yaşasın ve özgür de olsun tabii ki… Olsun da… Bunu bizden daha çok isteyen o Suriyeliler, o bayrakları Taksim’de değil, gidip Suriye’de sallasınlar.”

“Görmezden gelemeyiz”

Mehmet Akif Ersoy da, daha sakin bir şekilde meseleye yaklaşılması gerektiğini belirterek “Ortada büyük bir sorun olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. İnsanların rahatsızlıkları da özellikle bazı durumlarda haklı gerekçeler içeriyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Meselenin üç boyutu var: Bize düşen tarafı, insan olma erdemiyle sabır ve anlayış göstermeye devam etmek, şikâyetlerimizi ilgili mercilere bildirmek.

“Yöneticilere düşen”

Zira insanın içindeki iyiliğin ve kötülüğün ülkesi yok.

Analistlere, gazetecilere ve kanaat önderlerine düşen tarafı, kültürünü, tarihini, motivasyonlarını bilmediği bir toplum ve hayatında hiç bulunmadığı bir coğrafya ile ilgili ‘ahkam keserken’ bir saat tamircisinin dikkatini ve ince işçiliğini elden bırakmamak.

Yöneticilere düşen tarafı ise, kimseyi gücendirmeden, kalıcı çözümler üretmek için daha çok çabalamak.

“Her ülke için kritik”

Sığınmacılar konusu her ülke için kritik. Sosyal-ekonomik boyutuyla ve güvenlik perspektifinden bakıldığında geleceğe dönük çözümler üretilmesi bir zorunluluk. ‘Muhaberat devleti diye tanımlanan Suriye’den gelenlerin yüzde kaçı Esad rejimiyle temas halinde? Yabancı istihbarat servisleriyle ilişkili ne kadar sığınmacı var? Bunların takibi konusunda ne aşamadayız?’ gibi soruların dikkatle irdelenmesi de şart.”

Dönenlerin sayısı

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı 2018’in son gününde yaptığı açıklamada “Özellikle Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları sonrasında bölgedeki düzenin her geçen gün biraz daha oturması, yaşam koşullarının düzelme eğilimine girmesi ve güvenliğin artması dolayısıyla ülkemizden söz konusu bölgelere yönelik geri dönüş hareketi olduğunu görüyoruz. Suriye’ye dönenlerin sayısı 290 bini aşmış durumda. Önümüzdeki süreçte oradaki gelişmeye paralel olarak sayının daha da artacağını düşünüyoruz” demişti.

Habertürk

-Reklam- Bu Haberler de İlginizi Çekebilir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz