Yarı Başkanlık Sistemi Tartışmaları ve Fransa’ya Bir Bakış

Reklam

Bugünlerde eski tartışma konumuz olan Başkanlık sistemine yeniden dönmüş bulunmaktayız. Türkiye’de uygulanmak istenen her ne kadar yarı başkanlık sistemi olsa da kamu oyunda yeniden bir tartışma alevlendi. Parlamenter sistem mi yoksa Yarı Başkanlık sistemi mi Türkiye için daha uygun. Yeni Anayasa ile birlikte yürütülecek olan çalışmalar neticesinde hükümet bu yola girmek istediğini artık iyiden iyiye dillendirmekte.

Onclick Popunder

Muhalefet kanadından da artık bu seslere karşılık olarak bir uzlaşıdan ziyade, bunun mecliste tartışılması gerektiği, halk arasında daha iyi anlatılması gerektiği gündeme getiriliyor. Türkiye’nin ikinci büyük muhalefet partisi konumunda olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli artık hükümetin yasa taslağını hazırlayıp ya da en azından Meclis gündemine Yarı Başkanlık tartışmalarını taşıması gerektiğini geçtiğimiz günlerde dile getirdi. Sayın Bahçeli bu tartışmaların böyle devam etmesi durumunda ülkemizde daha fazla ayrılık ve kaos ortamına neden olacağını düşündüğünü belirtmiştir.

Evet Ülkemiz yeni bir Anayasa ve Sistem tartışmaları ekseninde geçirdiği bugünlerde gerçekten çok zor süreçlerden geçmektedir. Ülkemizin enerjisini ve gücünü tüketilmesine izin verilmeden artık bir an önce belirli bir yolun alınması gerektiği oldukça açık ortadadır. Bir yandan Fırat Kalkanı Operasyonu diğer tarafta ülkemizin ekonomik olarak içine düşürülmek istendiği zoraki durumlar dikkate alındığında bazı konularda daha çabuk hareket etmemiz gerekliliği gün gibi ortadadır. Musul Operasyonu ile beraber yeni bir tartışma ve gündeme sürüklenen ülkemizde artık Yarı Başkanlık sistemini Meclis ve Halk gündemine taşımanın zamanı belkide çoktan gelmişte geçiyordur.

Yarı Başkanlık Sistemi tartışmaları ile beraber bizlerin en yakından takip ettiği ülke Fransa’dır. Fransa Yarı Başkanlık Sisteminin oldukça başarılı bir örneğini yıllardır uygulamaktadır. İçinde bulunduğu kargaşa ve kaostan çıkmak için bu sisteme geçmiş olan Fransa’nın bizlere bir örnek model olup olmayacağı daha yakından irdelenmekle beraber Türkiye’nin farklı dinamik ve koşulları da göz önüne alınarak bir Türk  Usulü model üzerinde çalışmaların sürdürülmesinde fayda bulunmaktadır.

Fransa 1946 yılında geçmiş olduğu 4. Cumhuriyet dönemi süresince 12 yılda tam 20 hükümet değişikliğine gitmiştir. Fransa hükümeti bu süreçte oldukça fazla bunalım yaşamış ve siyasi istikrarsızlıkta bunu güçlü bir şekilde destekler duruma gelmiştir. Siyasi istikrarsızlık sonucunda 1958 yılında referanduma giden ülkede 5’nci Cumhuriyet dönemi başlamış ve sistem yürütmenin güçlendirilmesi temeline dayanmıştır. Bu tarihten itibaren Yarı Başkanlık sistemi Fransa’da günümüze kadar uygulanmaktadır.

Evet kendi kaos ortamından çıkmak için bu sisteme başvuran bir Fransa örneği gözümüzün önünde durmaktadır. Ama unutmamak lazım ki her ülkenin Sosyolojisi, Etnik kökeni, Psikolojisi ve Toplumun dinamiği oldukça farklı yapılara sahiptir. Fransada başarılı olan bu sistemi iyi analiz edip belki de kendi ülkemiz koşul ve şartlarına uygulandığında Türk demokrasisi bugünden çok daha iyi yerlere gidecektir.

Şimdi zaman tartışmalardan kaçma zamanı değildir. Yarı Başkanlık sistemi, Yeni Anayasa çalışması gibi konuların artık bir an önce meclis gündeminde tartışılması ve uzun bir yol alınması zamanı gelmiştir. Ülkemizin birlik ve beraberliğin güçlü olduğu böyle bir zamanda bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Hem ülkemizin siyasi yapısında hemde ekonomik durumunda bir değişim ve yapısal reformların şart olduğu artık aşikar bir gerçektir.

Sistemler zaman ve koşullara göre değişebileceğini ve insanların bunları tartışarak daha da doğrusu istişare ederek toplumsal olarak bir hafıza oluşturmamızın zamanı gelmiştir.

-Reklam- Bu Haberler de İlginizi Çekebilir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz